Located in the western Anatolia region of Turkey, İzmir is the country’s third most populous city and its second largest port (after Istanbul). This astronaut photograph highlights the modern urban landscape of the İzmir metropolitan area. In addition to being a major trade center, greater İzmir is a hub for regional tourism.
The İzmir region has included urban areas for almost 3,500 years, and the ancient core of the city was originally known as Smyrna. Due to its location on the Gulf of İzmir (lower left) and its access to the Aegean Sea, İzmir has been an important Mediterranean Sea port for most of its history.
Today, the metropolitan area includes eleven districts, many of which were independent neighborhoods prior to agglomeration into “greater İzmir.” Densely built residential and commercial districts, characterized by gray to reddish gray rooftops, occupy much of the center of the image. Larger structures with bright white rooftops are indicative of commercial/industrial areas near the İzmir Port (image left).
Two large sport complexes, the Atatürk Stadium and Şirinyer Hippodrome (horse racing track) are visible at image upper left and image right. Numerous vegetated parks (green) are located throughout the area.
IZMIIIRRR!!!!!!
IZMIIIRRR!!!!!!
Bu sayfada Salar de Uyuni den bolca fotograf bulacaksiniz , ilki uzaydan cekilmis Salar fotograflarindan biri. Salar ispanyolca tuzluk alan demek.
Sucre den sonra kimi kaynaklara dunyanin en yuksek sehri olan Potosi ye gidiyorum . Bu konuda nedense farkli kaynaklar farkli bilgiler veriyor , dogrusu ne olursa olsun 4088 metre yuksekligi ile en yuksek sehirlerden biri oldugu kesin , burasi bir maden sehri deyip gecmek haksizlik olur , burasi 16. ve 17. yuzyillarda dunyanin wall streeti bugunun New York u . 200 yil boyunca Ispanya ekonomisinin temeli , 500 yildir gumus cikartilan ve yaklasik 200 yillik daha rezerv olan Cerro Rico daginin eteklerinde kurulmus olan gunumuzde 120.000 nufuslu , 400 yil once sehir cok daha kucuk iken 160.000 nufusu ile Londra ve Paris ile karsilastirilan , bir zamanlar sokaklari gumus ile kapli , tarihteki en zengin sehirlerden biri olan POTOSI. Sehrin bugunku merkezi , koloniyel donemde sehrin tumu olan alani yuruyerek 20 dk da dolasabilirsiniz , o donemin kosullarinda bu alanda 160.000 kisinin yasadigini dusunmek inanilmaz , kalabaligin cogunu Avrupa dan buraya gumus cikartmaya gelen gocmenler olusturuyormus , olum orani insanlar bu kadar ic ice yasadigi icin , tahminimce 4 km yuksekliginde yardimiyla cok yuksekmis. Insan bir kez daha burada dusunmeden edemiyor , bu kadar zengin dogal kaynaklariyla Bolivya su anda Guney Amerika niin en fakir ulkesi , maden iscileri gunlugu 200 Bolivianos a madende ne kosullarda calisior , fotograflard goreceksiniz ama madene girmeden tam olarak anlamaniz imkansiz. 200 Bolivianos Bolivya icin iyi para , dolara cevirdigimizde yaklasik 28 Usd yapiyor ama ortalama 60 yasinda cigerleri iflas ediyor , ben madenlerde yaklasik 1.5 saat gecirdim , hergun 6 saat bu ortamda calismak , dusunemiyorum , kimse isinden sikayet etmesin arkadaslar...
Ilk olarak Guney Amerika nin sayili muzelerinden biri olarak anilan La Casa de Moneda , eski darphane , bugunun para muzesi.
Bu resim Guney Amerika tarinin en onemli resimlerinden biri , neden mi ? Yerlileri kolonizilestirirken ve inanclarini Pacha Mama ( Doga Ana) dan hristiyanliga donustururken kullanilan taktigi cok guzel ozetliyor da ondan. Resmin ortasinda ki dag ozelde Cerro Rico yu , genelde Pacha Mama yi temsil ediyor , bizim Ispanyollar da tamam dior siz dogru inanctasiniz biz de zaten Pacha Mama ya inaniyoruz ama onun asil adi Meryem Ana ! Bir kere Pacha Mama ile Meryem Ana uzerinden baglantiyi kurduktan sonra onun oglu Isa - Kutsal Ruh vs vs ile gerisini getiriyorlar , bu resim hepsini bir arada gosteriyor , tabii onem sirasina gore yukaridan asagiya . Asagida arka planda ufak olarak daha onemsiz oldugunu vurgulamak amacli Inka Kralina da yer verilmis.
Yakin zamanda Miami aciklarinda bulunmus bir Ispanyol gemisinin maketi , gemi Potosi de cikan gumusu Ispanya ya gotorurken batmis , batiktan cikartilan paralardan birkaci da maketin altinda. Rehberin soyledigine gore Potosi de basilan gumus paralara gunumuzde koleksiyoncular milyonlarca dolar deger biciyormus.
Makinalar kullanilmaya baslamadan once , paralar insagucu ile basiliyormus , ayak ile ayni yere guc uygulamaktan ahsapta olusan ayakizi ...
Ilk makinalar kagni gucu ile calisiyormus , makinalarin alt katindan ana mili donduren kagnilar varmis , ilk olarak atla denemisler ama atlar haftalar icinde yukseklikten dolayi olmus , eseklerin de ortalama omru 3 aymis.
Muzede bir bolumde , Bolivya da cikarilan degerli madenler sergileniyordu , resimdeki sadece Bolivya da cikan Bolivianite
Madem burada basilan paralar cok para edior bir tane de kendim icin basmaya karar verdim , bunun uzerine efendim tum kapilar bana acildi , normal turda gezmedigimiz , buharla calisan makinalarin oldugu odalardan geciyoruz.
Ve ugur parami basiyorum :)
Muzenin kapisi
Bu da muze koseden ,cok gorkemli bir binaydi.
Potosi den manzaralar
Arka planda Mt. Cerro Rico
Muzeden sonra Potosi yakinlarinda ki Tarapaya ya gidiorum , buranin sicak kaynak sulari meshur , hatta tepeye tirmanirsaniz Ojo del Inca ( Inka Gozu) isimli volkanik sicak su goletinde benim gibi yuzme sansiniz da olur. Ama sonra ogrendim ki bu golette zaman zaman anafor oluyormus...
Manzara muthisti . Yaklasik 4 km yukseklikte , And Daglari manzarasi esliginde , volkanik sicak su goletinde yuzmek , daaa ne diiim ?
Ojo del Inca
ve ertesi gun ,sira geldi maden turuna , bu madenler gercekten klostrofobisi olanlara gore yerler deil simdiden
Madenlere giris ucretsiz ama Tio amcaya madencilere hediye almamiz gerekiyor. Geleneksel olarak madene girmeden once %96 saf alkolden bir sot aliniyormus , yaradi :O
Ha bide madendencikinca dinamit patlaticaz , senor nitrogliserininizi ammonium nitrate li mi alirdiniz yoksa sade mi :) saka gibi burada babam mesgul , madende dinamit lazim diyen cocuklara bile dinamit satiyorlar
Mt. Cerro Rico
Dagdaki aktif 150 madenden birinden iceri giriyoruz , koloniyel donemde bu sayi 600 mus.
Tio Jorge , Jorge Amca , yeralti seytanin dunyasi , Tio Jorge koruyuculari , ayrica maden dagin icinde yani Pacha Mama nin icinde dolayisi ile anlasmazlik cikmasin die kadinlarin calismasi yasak , La Paz da tanistigim Irina , Arjantinli ayni bu mantikla Potosi ye gittiginde madenleri ziyaret etmemis.
Burasi bayagi bir dardi
Madenciler dinamit hazirlarken
Kompresorlu matkap
ve disardaiz , sira geldi dinamit patlatmaya
Agzimda fitili yanan bir dinamit , manyak miiim ben ?
Benim rehber patlama cok kuvvetli olur gerekcesi ile bir lokumu ikiye boluyor , yarim dinamit patlatiyoruz , amonyum nitrati da karistirmiyoruz. Millet barda sampanya patlatsin , biz dinamit patlatiyoruz bilader , iste sizler icin videosu :)
Potosi geceleri , uyku hazirligi , kayak icligi , esofman , polar , sweatshirt , eldiven , bere , 4 kat battaniye:)
Potosi de 4 gun kaldiktan sonra sira geliyor sadece Bolivya nin degil dunyanin en guzel turlarindan birine , Uyuni ye gidiyoruz.
Uyuni
Buradan Salar de Uyuni ve Guneyini kapsayan 3 gunluk tura cikiyoruz , bu turu ancak Galapagos ile kiyaslayabilirim , gercekten baska bir dunyaydi ve inanilmaz ucuz . Bir kere oraya vardiktan sonra 3 gunluk tur her sey dahil 120 Usd gibi bir rakama geliyor, Istanbul da haftasonunda bir gece cik , pazar gunu bir yerlere git , harcayacagin para.
Ilk durak , Uyuni nin 3 km disinda ki Tren Mezarligi
Burasi calisan bir hat , belki gelen bir trenin sesini duyariz , yok duyulmuyor , onu burda deil daha sonra anladim?
Salar de Uyuni ye girmeden once bir kasabada duruyoruz , diger tum turlar gibi , etraf Land Cruiser dan gecilmior.
Burada tuzdan yapilmis bir bina icinde tuz muzesi var , sanirim bu tuzdan lama
ve Salar daiz ;)) Ucuz bucaksiz 12500 km2 bu dunyanin en buyuk tuzlugunda kendimi Galapagos tan sonra bir kez daha cocuk gibi hissediorum
az daa gidiyoruz , cevrecilerin tum tepkilerini toplayan Salar in ortasindaki Tuz Otelin onunde yemek molasi veriyoruz. Burdan gecenler kendi ulkelerinin bayraklarini asmislar . YASASIN ki Turkiye de var, buralarda buyuk tesaduf , etraf Kanadali, Yanki , Ozi , Ingiliz , Alman ve Fransizdan gecilmior , kimle tanissam , aa sen yolda tanistigimiz ilk Turk sun , gencler biraksin Interrail ile Avrupayi gezmeyi , buralara destek lazim :) Saka bir yana gordugum kadari ile backpacking kulturu Turkiye de hizla gelisiyor,yakin zamanda yollarda sayimizin artacagina eminim. Saydigim milletlerden gencler 18 yasindan itibaren dunyayi gormeye farkli kulturleri tanimiya basliyor , universite icin baska sehre gitmenin olay oldugu ulkemde gerek maddi olarak gerekse zihinsel olarak ta bu seviyelere gelecek umarim birgun.
Ve Salar da ilerlemeye devam ediyoruz. Aralik, Ocak ve Subat aylarinda buralari su altinda oldugu icin turlar buralara gelmeden geri donuyor, kis donemi burada kuru donem, Salar da cok az bir su kalmis durumda ve biz gun batimininda oralardan gectik , hasta bir seydi , neyse ona gelmeden once Isla de Pescado!
Burda kaktusler biraz buyuk , kaktuse bakarken beni gozden kacirmayin
Bu gordugunuz ada , milyonlarca yil once burasi denizken , mercan resifiymis.
Bu Plaza kulturu bitirdi beni , burda bile Plaza var :)
Uzun ince bir yoldaim i daa once Galapagos ta kullanmistim , ama burasi da hakediyor hani
Adanin en yuksek kaktusu , 10 metre , yuzyilda 1 metre uzuyorlar , 12 metrelik olan gectigimiz yillarda 1200 yil yasadiktan sonra olmus.
Tam inis yolunda onumuze bir lama cifti cikiyor , bizim yuzumuzden birbirlerinden ayriliyorlar , sonrasi tam senlik , yalniz bu foto ile odul vs alabilirim :)
Ve Isla de Pescado dan ayrilip Salar in iyice iclerine dogru yola devam ediyoruz , bundan sonrasi herkesi kendinden gecirdi :) cunku sulu kisim basladi , yani baslasin yansimalar !
Surreal !
Onumuzde giden cip ve yarattigi dalga
bu da bizim dalgamiz
Hasta !
Ve ilk gece Salar in disinda bir tuz otelde kaliyoruz , yerler , yatak, duvarlar hersey tuz , tuz saglam yalitkanmis , disarisi eksi derece ama icerisi oldukca sicakti
2. gune Kanela ( Tarcin) sovla basliyoruz
Uzaklarda mineral tasiyan bir tren , bir baskasini cok daa yakindan gormek nasip oluyor , baslarken demistim ya , tren sesi raylari dinleyerek duyulmuyormus, iste uygulama ani
AEROSMITH - LIVING ON THE EDGE , klibi bilenler anladi :)
3. gun eksi 4 derecede saat 5:30 da kalkiyoruz , off o ne soguktu , ilk hedef gayzerler!
bayagi bi sonra gunes doguyor ama Aguas Calientes e az kaldi , super bir zamanda suda olacagiz !
harikaydi , disarisi buz gibi , su tam ideal sicaklikta !
Laguna Verde
Laguna Colorado , flamingolar muthisti.
Donus yolunda son gun onumuzden buyuk bir lama surusu gecti , guzel bir acidan yakaladim onlari !
Bu sayfalikta bu kadar , onumuzdeki sayfa LA PAZ show ( bu sefer hakkini verdim ! ) , LAGO TITICACA ve maalesef Bolivya´ya veda ...