12 Kasım 2011 Cumartesi

YALAN OLDU BENIM SEYAHAT ...


Comet Atlantis: Like a comet streaking across the atmosphere, the Space Shuttle Atlantis left space for the final time on July 21, 2011, descending to a smooth landing at NASA’s Kennedy Space Center in Florida. This astronaut photograph, taken from the vantage of the International Space Station (ISS), shows the streak of an ionized plasma plume created by the shuttle’s descent through the atmosphere.

At the time of the image, the ISS was positioned northwest of the Galapagos Islands, while Atlantis was roughly 2,200 kilometers (1,367 miles) to the northeast, off the east coast of the Yucatan Peninsula. The maximum angle of the shuttle’s descent was roughly 20 degrees, though it appears much steeper in the photo because of the oblique viewing angle from ISS. Parts of the space station are visible in the upper right corner of the image.
In the background of the image, airglow hovers over the limb of the Earth. Airglow occurs as atoms and molecules high in the atmosphere (above 80 kilometers, or 50 miles altitude) release energy at night after being excited by sunlight (particularly ultraviolet) during the day. Much of the green glow can be attributed to oxygen molecules.
Over the years, the space shuttle program has gathered many images and insights on earth’s space environment—including auroras—and on the planet below. We explore the role the shuttle has played in observing our home planet:
In the 1980s and early 1990s, NASA embraced a “systems” approach to studying Earth science. Where land- and ocean-based scientists could make observations in great depth from individual points, space-based sensors could examine entire regimes of Earth with a broader but shallower view—the global ocean surface, plant cover over all continents, the composition of the atmosphere both horizontally and vertically. Scientists could ultimately piece together the micro and macro scales for a deeper understanding of how the planet works.
Equipped with a 60-foot-long payload bay, a nimble robotic arm, and two to seven pairs of human hands and eyes (depending on the size of the crew), the Space Shuttle became an orbiting laboratory and observatory for Earth system science. The shuttle could not observe continuously for months to years, as satellites might. But the human touch and the frequent flights did allow some intensive and diverse studies.
Over three decades, the shuttle served as a critical testbed for remote sensing instruments that would eventually fly on satellites. In fact, many of the technologies in NASA’s Earth Observing System made their maiden flights in the back of NASA’s space pick-up truck.


Lima Metropolitan Area, Peru: Located on the broad alluvial fan of the Rimac River, Lima is the capital of Peru and the only megacity (7.7 million inhabitants in 2002) located on the western coastline of South America. The city was established by Francisco Pizarro in 1535 and became an important colonial port, linking silver mines of the Altiplano of the high Andes Mountains with the burgeoning Spanish empire. During the mid-20th century, significant numbers of people relocated from rural mountain communities into the Lima metropolitan area. Problems now facing the metropolitan region include developing adequate water resources, controlling pollution, and preparing for natural hazards such as earthquakes and landslides.

This astronaut photograph depicts the wealthier San Isidro and Miraflores quarters of Lima. This part of the metropolitan area is characterized by numerous vegetated parks, golf courses (such as the Lima Golf Course—approximately 1 km long), and greenbelts interspersed with residential and commercial areas. The higher proportion of dark asphalt in the street grid of the residential and commercial areas lends a purple coloration to the left portion of the astronaut photograph (downtown Lima is to the north). Regions with fewer built materials and vegetation are light tan. Wave patterns are visible approaching beaches, popular tourist destinations, in the lower half of the image. 

Bu  kadar  uzun  neden  ara  verdigimi  merak eden  milyonlara :) uzun bir aradan sonra  tekrar  blogumdan  seslenmek beni sizler gibi cok  heyecanlandirdi , neden  bu kadar  uzun suredir  yazmiyorum  peki  cunku artik  gezmiyorum  ,peki Turkiye ye  dondum mu ,yo hayir   , ee  o zaman  gezmemeye  baslamadan once nereleri  gezmisim size  aktarmadigim  ve neden artik  gezmiyorum  onun  hikayesine  bakalim  hep beraber

Bundan once sizlerle  paylasmak istedigim uzucu  bir haberim  var , Mehmet  dayimi   gectigimiz  hafta  lanet bir  hastalik  nedeniyle  cok ama  cok zamansiz kaybettik ,  benim icin  bu  hayatta  en onemli insanlardan  biriydi  , icindeki sinirsiz  iyiligi  benimle  ve ailemle  paylastigin icin  tesekkurler  dayi, sen muhtesem  bir insansin !

Evet , yola donelim ...


Ilk duragimiz ;




Artik   aradan  o kadar zaman gecti ki  tabi detaylar cok  kalmadi  aklimda , Peru da ilk destinasyonum Puno,  buradan  gectigim  gunlerde  bolgede kanadali  bir maden sirketine  lisans verilmesi nedeni ile Aymara yerlileri  Puno  ve civarinda  yollari  isgal etmislerdi ,sansima  benden once 2 hafta suren  karmasa  ben gecerken  son buldu ve benden 1 hafta sonra  tekrar basladi, sanirim   bikac  kisi de oldu  Puno daki olaylarda. Puno da en buyuk atraksiyon Titikaka  golu uzerinde   yuzen  adalar ! Botla  oraya gidiyoruz.









Adada  yasayan  yerliler  yuzyillardir  kendileri bolgeye ozgu  suda yuzen bir  bir bitkiden  yaptiklari bu adalarda  yasiyorlar ,   yuzyillar once  bu adalar ile  Titikaka  uzerinde  yasamaya  karar vermelerinin  nedeni Inkalar ile Aymaralarin  arasindaki savaslardan kacmak  icinmis  bugun ise  bu adalar  buyuk bir turistik atraksiyon.







Adalarin  nasil  yapildigini  anlatiyorlar...







Adalardan sonra  Inka Kraliyet Aile Mezarligi olan  Sillustani  ye  gidiyoruz 









Turun  ortasinda  birden  tam siper  pozisyonu alinca tabi her milletten  insan  var  , sasirdilar  dedim siz aldirmayin bana ...

















Ceviche Dagi :)





Puno dan sonra  seyahatimin  rayindan cikmaya  basladigi  yer olan  Arequipa  ya variyorum. Buraya  geldigimde  hesapta  bikac kalip  dunyanin  en derin 2  kanyonu olan  Colca  Vadisine gidilecek  ve  6000  metrenin  ustune  Volcan Misti  ye cikilip  zirve  yapilacak  ve  sonrasinda  ya  pasifike Nazca ya dogru  ya da  Cusco - Machu Pichu istikametinde  yola devam edilecek  , nerdeee....






Arequipa  benim icin  tam bir surpriz  oldu , en  guzel  yerler zaten  beklentiniz  olmadan  gittiginiz  yerler , hic sasmaz ...


El Misti













Arequipa da neyi  kesfediyorum ki  tum planlarim  birden  bire  degisiyor , Peru Mutfagini  kesfediyorum.  Bundan once  gezdigim  Ekvator , Kolombiya , Brezilya  ve Bolivya da  zengin  bir  mutfak  kulturu  maalesef  bulamadim  ama  Peru   bambaska  bir  boyutta , Arequipa nin    dar sokaklarinda birbirinden  guzel  gurme  restoranlari gorunce bunun arkasinda bir altyapi mutlaka yatiyor olmali diye dusundum  ve seyahatime  cikarken  aklimda  olan olasiliklardan hatta  en  kuvvetli seyahat nedenlerimden biri olan mutfak sanatlarinda  kendimi gelistirmek  konusunda  Peru da  bir sansim  olup olmadigini  gormeye karar verdim ve bu konuda kararimi  verene  kadar her kurus  onemli olacagi icin   gezmeye ara  vermeye  ve dogrudan   Peru nun  baskenti  ve   buradaki en onemli  gastronomi  okullarin  oldugu yere Lima ya  gitmeye  karar verdim ve Lima dayiz...














Yaklasik  1  haftada tum  okullari gezdim ve Eylul ayinda baslayacak olan  9  aylik bir programi  gozume  kesdirdim  ,Lima yi  daha  iyi  gormek  icin bu arada Couchsurfing   10 dan  fazla kisiye talep  gondermistim  , kimisi  yanit  vermedi  , kimisi su an  baska  couchsurfer misafir ettigini soyledi  sonucta 1  haftadan sonra  artik  kimseden  yanit beklemiyorum ,  okullari  gezmeyi bitirdigime  gore   ve eylul e  kadar vaktim olduguna  gore  bikac gun daha lima da  kalip daha   , seyahatime cusco  ve machu pichu ile sanli bir nokta  koymayi ve tum agustos u Pisco da  Pisco  Sin  Fronteras ile   2007 depreminde yikilan  evlerin  yapiminda  gonullu olarak  calisarak gecirdikten sonra  Eylul  basinda okula baslamak  uzere  Lima  ya geri donmeyi dusunuyorum  ,%100  degildi ama % 80 karar vermistim  KII o gune kadar yanit  vermeyen Couchsurfer lardan  biri  Sonia  ,   evinde  kalma  talebimi  kabul etti  , bende super dedim bikac  gunu de burada lokallerle  geciririm   ,  tencere  kapak misali  daa  iyisi olamaz ,  yeni  plan  guzel  basladi  die  seviniyorum  tabi , neyse  pilimi pirtimi  toparlayip  bir Cumartesi  gunu  bikac  gunlugune  Sonia nin  evinde gectim.  Bizim  Sonia tam bir sosyal  bocek  cikti ,  Cumartesi tum gun parti derken    sira  geldi  herseyin degistigi  ve tek gercek planin  no plan oldugunu   hayatin yuzume carptigi  o pazar  gunune  geldi , Sonia ve arkadaslariya   San  Juan Festivalini  kutlamak icin hep  beraber  bu mekana geldik









Bu partide  nemi oldu ?  Asik oldum , Sonia nin  arkadaslarindan Isabel  meger butun  planlarimi altust edecekmis   daha  yeni degistirdigim planlarimi  bir kez daha degistirmeme neden olacakmis  ki haberim  yokmus , su an ki durumum nedir die  sorarsaniz ,  4 aydan uzun suredir  Isabelle  beraberiz ,   gastronomi okulu deseniz  o da  yalan  oldu  su an icin ama! , yaklasik  2  aydir Kazakistan da  2 yil calistigim sirketin  Lima  ofisine de calisiyorum :)  Hayat bazen sizi bole  alip  bi noktadan  baska  bi noktaya  goturuyor , bana soruyorlar  ne kadar  kalacaksin  , planin ne die , bilmiyorum diorum  gercekten  bilmiyorum cunku , tek bildigim  su anda  oldugum  yer  mutlu oldugum  yer  , bu kadarini bilmekte bana  yetiyor acikcasi :)

Seyahatin bitip  Lima da yasama  moduna  gectigim gunlerden sonraki bazi enstantaneler ,






















Ne diyelim bu  blogun  sonu mu  ? Kesinlikle diil , sadece simdilik bir ara  veriyorum  , Lima dan yine arasira  sizlerle  paylasmak istediklerim olacaktir onun disinda  , bu gezmek  gormek  kana  girdi  bir kere  simdi olmasa da  ileride  tabii ki ve kesinlikle  yola devam 

Tabii  Turkiyeyi de cok ozledim  ama orada beni ozleyen   her kim  varsa  merak etmesin , elbet  yine  gelecek ben :)








1 yorum:

  1. Selam Oğlum..iki satır da olsa..blogunun devamı güzel..önemli olan sadece yeni yerler değil..senin gözünden görünenler güzel...eğer gözünden mutluluk okunuyorsa kaçırmaman gereken en önemli olay budur sevgili oğlum...inan Peru..Şili..ve sözünü ettiğin tüm Latin Amerika daha asırlarca orada olacaklar ve gelen insanlara kucak açacaklar..ama senin bulduğun mutluluğu bir daha nerede yakalayabileceğin tek kelimeyle meçhul...en doğrusunu yapıyorsun...ben senin mutlu olduğunu bildikten sonra..özlemeye razıyım sevgili oğlum...her gününü doya doya yaşa mutluluğunun..oğlumu mutlu eden hanım kızı ben de severim...ikinize de sevgiler oğlum...

    YanıtlaSil